istanbul oyuncak müzesi gezisi

İstanbul Oyuncak Müzesi bizim için hep duyduğumuz ve bir türlü göremediğimiz bir eğlence merkezi idi. Neyse ki, geçen hafta yani bayramda gezme fırsatı bulduk. Gitmeden önce, kendimizi bayram çocukları gibi hissetmek için kimseye hatta Sunay Akın'a bile söz vermemiştik. Derken olaylar gelişti. Müzeyi birlikte gezdiğim arkadaşım (Betül) ile artık iki çocuktuk. Müze girişinde bizi karşılayan zürafa kardeşe hayran hayran baktık. Bahçede eşeği ile gezinen Nasreddin Hoca'yı gülümseyerek selamladık. Eşeğini kendi ellerimiz ile besledik. Annelerimiz yanımızda olsa, kimbilir bunlara nasıl gülerdi?

Bir çocuk oyuncağı ile oynamaya başladığı zaman mutlaka kendisini başka diyarlarda hissetmeye başlar. Ellerinde oyuncak araba olsa anında bir otobanda, bir tren olsa garda bulurlar kendilerini. Ama biz büyükler bunu yapamadığımız için pek fazla üzülmedik. Müzenin hemen her odası çocuklar gibi hissetmemiz için elinden geleni yaptı. Duvarlarda klasik badana yerine resimler, içeri girince başlayan şarkılar hep bizimleydi. Bu sayede bulunduğumuz yerden başka diyarlara, hiç değilse bir süre Kaf Dağı’nın ardına kadar gidebildik, ama fazla kalmadık.

İstanbul Oyuncak Müzesi'nde ulaşım oyuncakları sıklıkla karşımıza çıktı. Oyuncakların zaman içerisinde gelişmesini onlara bakarak izleme fırsatı bulduk. Mesela itfaiye kamyonlarında olan merdivenleri açıp kullanmak için neredeyse 10 sene bekledik. Aynı şekilde taksilerin kapısının açılması için de aynı sabrı gösterdik. Karşımıza yandan değil, önden açılan arabalar bile çıktı.

Oyuncak müzesinde tarihi it-çek oyuncaklara oldukça yer verilmiş. Genellikle hayvan figürleri tercih edilmiş. Sevimli hayvanları itip çekmek için çocuklara kolaylık bile sağlanmış. Başlangıçta tekerleksiz olan oyuncaklar zamanla tekerleğe kavuşmuşlar. “Çocuklar oyuncağı hareket ettirirken, öyle çok şikayetçi olmazlardı.” diye düşünmeden edemedik.

Tarihi oyuncaklar arasında Mutfak Aletleri’ne sık sık rastladık. Mutfak ürünleri kullanışlı olduklarını biliyorduk ama böylesi kullanımı basit olanlarını beklemiyorduk. Yerinde duramayan bir çocuğu sakinleştirmek için yeteri kadar alet edevata yer verilmiş. Bir mutfak oyun setinde biraz ileri giderek kap-kacaklar ile birlikte kediler de mutfakta bir köşe kapmış.
Şimdi bunları anlatınca aklınızda tahta ve plastik mutfak ürünleri canlanacak. Ama eski usul metal oyuncaklar da sergileniyor.

( Devam Edecek: Yeteri kadar fotoğraf edinebilirsek, oyuncak robotlara ve teknolojik oyuncaklara yer vermeyi düşünüyoruz. )